• (484) 224 8222
  • İletişim
  • Arama Yap
  • Site Haritası
  • Anasayfa
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SİİRT / MERKEZ Abdülhakim Ayten Anadolu İmam Hatip Lisesi Atatürk Köşesi
  1. Anasayfa
  2. rehberlikfaaliyet

REHBERLİK FAALİYETLERİMİZ

0 03.11.2015 1691

NEDİR REHBERLİK?

OKUL REHBERLİK SERVİSİ NEDİR? OKUL REHBERLİK SERVİSİ NE DEĞİLDİR?

Rehberlik Nedir, Ne Değildir?


 Rehberlik ne değildir?
 a)      Rehberlik çocuğun elinden tutup yürütmek, bütün ihtiyaçlarını karşılamak değildir.
 b)      Rehberlik öğrenciyi korumak, her sıkıntıdan kurtarmak, problemlerini çözmek için doğrudan yardım yapma değildir.
 c)       Rehberlik öğrenciye öğüt vermek, telkinde bulunmak, tavsiye yapmak değildir.
 d)      Rehberlik öğrencilere test uygulamak, anket yapmak, fiş doldurmak dosya tutmak gibi rutin işler değildir.
e)      Rehberlik okulda disiplini sağlama, öğrencileri tehdit etme, kontrol altında bulundurma, onları yargılama işi değildir.
 f)        Rehberlik idarenin istek ve arzularını öğrencilere empoze etmek, öğrenci ile okul idaresi arasında aracılık etmek işi değildir.
 g)      Rehberlik öğrencilerin devamsızlıklarını incelemek, karne yazmak sekreterlik yapmak değildir.
 h)      Rehberlik öğrenciyle ahbaplık etmek, sohbet yapmak, dertleşmek değildir.
 i)        Rehberlik bilgi vermek, ikna etmek inandırarak ve önderlik ederek çocukların davranışlarını etkilemek değildir.


 Rehberlik Nedir?
 a)      Rehberlik öğrencinin kendisine yardım etmesi ağırlıklı çalışmalardır.
 b)      Rehberlik öğrencinin kendisini tanıması ortaya koyması, kendi kararlarını kendisi vermesi, kendi hayatını kendisi yönlendirmesi ve sonuçlarında sorumlu olması işidir.
 c)       Rehberlik isteklilik ve gönüllülüğe dayalı bir yardımdır.
 d)      Rehberlikte öğrenci hakkında hazırlanan test, anket, bilgi toplama amaç değil, öğrencilere yardımcı olmak için kullanılan araçtır.
 e)      Rehberlikte danışan öğrencilerin özellikleri ne olursa olsun, hasta olarak algılanmaz ve özelliklerine kişiliklerine saygı duyularak yürütülen çalışmalardır.
 f)        Rehberlikte ilişkiler tek yönlü olmayıp, rehber ile öğrencinin karşılıklı saygı, hak, sorumluluk işbirliğine dayalı bir etkileşim ilişkisidir.
 g)      Rehberlikte öğrenci hakkında edinilen bilgiler açık yakalama, tehdit etme baskı aracı olarak kullanılmayıp gizli ve özel her türlü bilgiler onun en verimli gelişimi için kullanılır ve gizli tutulur.
 h)      Rehberlik öğrencinin karşılaştığı veya ileride karşılaşacağı problemler için öngörü kazandırmak, problemlere hazır hale getirmek, çözüm için beceri ve anlayış oluşturmaktır.
 i)        Rehberlik bireyin benlik ve kişilik gelişimine yardımcı olmaktır.
 j)        Rehberlik disiplin işi değildir. Yalnız öğrencilere her türlü uyumları için, program ve birlikte yaşama, bilmeden hatalara düşmemeye yönelik kurallar hakkında bilgi verilebilir.
 k)      Rehberlik öğrencilerin her türlü eğitimi ve gelişimi için uygun ortam yaratmaktır.
 l)        Rehberlik sadece sorunlu olan öğrencilerin problemlerinin çözümüne yardımcı olma, onlara bir takım hizmetler sunmayla sınırlı değildir. Önleyici, yönlendirici, uyum sağlayıcı, geliştirici, bütünleştirici,  aydınlatıcı fonksiyonlarıyla diğer öğrencilere de hitap etmektedir.
m)    Rehberlik sadece psikolojik danışma değildir, rehberlik aynı zamanda bir kişilik hizmetleri topluluğu olarak sağlık, sosyal kültürel v.b hizmetleri de içermektedir.

 

 

 

 

 

 

Mesleki Rehberlik Nedir?

-Bireyin Kendini Tanıması

-Bireyin Meslekleri (özellikle seçeceği mesleği) etraflıca tanıması

-Kendisindeki nitelik ve şartlar ile mesleğin gereksinimlerini birbirine uygulaması

Mesleki Rehberlik Nedir? Mesleki rehberlik ve yöneltme, bireylerin türlü ´´meslekleri tanımaları´´ ve ´´kendi kişisel özelliklerini'' tanımaları ve bu bilgilerin ışığında kendilerine en uygun olan meslekleri seçmeleri, sürecidir. Mesleki psikolojik danışma ise bu amaçla yapılan ´´bireysel´´ ya da ´´grupla´´ psikolojik danışma hizmetleridir. Bu anlamda, rehberlik ve yöneltme bireye kendisi hakkında ve çevresindeki olanaklar ve meslekler hakkında bilgi sahibi olmasına, doğru ve yerinde kararlar verebilmesine yardım olarak tanımlanabilir.

Örgütlenmiş okul rehberlik hizmetlerinin bir boyutu olan ´´bilgi verme servisi´´, bireyi çevresinden haberdar etme görevini yürütür. Birey, kendi hakkındaki bilgileri de rehberliğin ´´Bireyi Tanıma´´ servisi yardımı ile edinir. Bireyi tanıma teknik ve yöntemleri ´´Bireyi Tanıma Teknikleri´´ kitabında (Özgüven 1998) ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Birey rehberlik ve psikolojik danışmanın katkısı ile ´´kendisi´´ ve ´´meslek´´ ile ilgili bilgileri birleştirir, analiz eder, değerlendirir, çözümler üretir, sonuçları ´´meslek´´ veya ´´iş´´ seçme kararında kullanır. Aldığı kararı uygulamak için gerekli önlemleri yerine getirir. Alınan karar ne kadar ayrıntılı bilgiye dayanırsa, o derecede karara uygun ve geçerli olma olasılığı da artar.

Danışmanın bilgileri analiz etme, değerlendirme, bilgi verme ve yorumlama işlevinin, kişinin bireysel kararına yardımcı teknik bir hizmet olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Rehberlik, bireye rağmen birey hakkında kararlar almak değil, bireyin uygun kararlar almasında yardımcı olmaktır.

Meslek Seçmede Bilgi Kaynakları

Bir ´´karar verme´´ süreci olan meslek seçiminin ilk iki aşaması, ´´bireyin kendisi´´ ve ´´meslek alanı´´ ile ilgili geçerli bilgilerin sağlanmasını gerektirir. Meslek seçimi kararına götüren üçüncü aşaması ise, ´´bireye ilişkin kişisel niteliklerle, olası mesleklerin gerektirdiği nitelikler ve koşullar arasında bağıntı kurulması seçeneklerin belirlenmesi ve birey için en uygun olacak meslek tercihinin kararlaştırılmasıdır.

´´Bireylere ilişkin bilgiler çeşitli psikolojik testler, bireyin ´´kendisini anlatmasına dayanan teknikler, gözlemsel teknikler ve durumsal testler gibi teknik ve yöntemler kullanılarak süreklilik ilkesi içinde toplanmaktadır. Bu bilgiler öğrencinin kişisel dosyasında veya bilgisayarların kullanılması halinde ´´disketlerde saklanır.

´´Mesleklere´´ ilişkin bilgiler ise yazılı kaynaklardan, meslek alanlarının ´´kaynak kişilerinden´´, iş ve meslekler hakkında yapılacak, inceleme ya da !´iş analizleri´´nden elde edilmektedir. Bireyin gözlem ve yaşantıları da bunlara eklenmektedir. Danışmanın rolü ise, bir uzman kişi olarak, meslek seçimi için gerekli bireysel ve mesleki bilgiler sağlamak, analizler yapmak, objektif ve gerçekçi bir tutumla, karar aşamasında olan kişinin ´´bireysel´´ bilgileri ile ´´meslek´´ bilgileri arasındaki ilişkilerin bilincine varmasını kolaylaştırmaktır.

Yöneltmede İzlenecek Genel İlkeler

Öğrencilerin yöneltilmelerinde dikkate alınması gereken genel ve temel ilkeler aşağıda özet olarak belirtilmiştir.

Bireysel Sorumluluk İlkesi

Yöneltme gücendirici, zorlayıcı değil, özendirici, kişinin kararının gerçekçi olması yönünde yol gösterici olmalı, hangi programa gireceği hususundaki son kararı bireyin kendisi vermeli ve bunun sorumluluğunu kendisi taşımalıdır.

Süreklilik

Yöneltme, ilköğretimin sonuna ve ortaöğretimin başında, eğitim sürecinin bir noktasında yapılacak tek bir seçme veya giriş sınavı ile değil, bir süreç olarak düşünülmeli, okulöncesinden başlayarak öğrenci hakkında öğrenimi boyunca yapılacak sürekli gözlem ve değerlendirmelerden elde edilen bilgilerin birikimine göre yapılmalıdır.

Fırsat Eşitliği İlkesi

Yöneltme, eleme sınavlarında olduğu gibi, öğrencilerin bir kısmını seçen, diğerlerini program dışı bırakan bir tutumla değil, öğrencilerin tümüne fırsat eşitliği sağlayacak şekilde yapılmalı, istek, ilgi ve yeteneklerine göre yetişmeleri sağlanmalı, herkesin başarılı olabileceği bir programa girmesi amaç edinilmeli, olanaklar araştırılmalı ve kişi desteklenmelidir.

Bütünlük

Yöneltme ´örgün´´ ve ´yaygın eğitim sistemini içine alacak şekilde bir bütünlük içinde ilköğretim ve ortaöğretimdeki tüm öğrencileri kapsamalı sistemde kalan öğrenciler kadar, eğitim sisteminden ayrılan öğrencilerin yerleştirilmelerini de içine almalı kimse yalnız bırakılmamalıdır.

Yöneltmede Dikkate Alınacak Bilgi Kaynakları ve Ölçütler

Öğrencilerin ilköğretimin sonunda ve ortaöğretimin başında çeşitli programlara yöneltilmeleri çeşitli ölçme, değerlendirme araçları ile bireyi tanıma tekniklerinden yararlanılarak elde edilen bilgilere ve ölçümlere göre yapılmalıdır. Ancak, ülkemiz okullarının her biri, yöneltme hizmeti için gerekli ölçme araçları, çeşitli psikolojik testler, teknikler ve bu amaçla eğitilmiş personel yönünden yeterli derecede donatılmış değildir. Bir öğrencinin hangi tür bir programa yöneltilmesinin uygun olacağı kararına varırken aşağıdaki ölçütlerden, bilgi ve durumlardan olanaklar ölçüsünde azami derecede yararlanılmalıdır. Gerek 8. ve gerek 9. yılda yapılacak yöneltmelerde, bu ölçütlerle ilişkili ne kadar çok bilgi toplanırsa, bu bilgilere dayalı, yöneltmenin ´´geçerliği´´ de o denli yüksek olacaktır.


(1) Öğrencinin Yetenek ve Başarı Durumu

(a) Öğrencilerin başarı durumu, farklı yıl1arda saptanan genel akademik ortalamaları.

(b) En son yöneltmenin yapıldığı ya da bir önceki yıla ilişkin genel başarı ortalaması.

(c) Fen, sosyal, dil gibi grup derslerine ilişkin başarı ortalamaları.

(d) Öğrencilerin yıllara göre farklı derslerdeki gelişme dereceleri.

(e) Genelde başarılı ve başarısız olduğu dersler.

(f) Bütünleme, sınıf geçme ve kalma durumları.

(g) Öğrencinin özgeçmişi, iş ve meslek tecrübeleri.

(h) Yerel olarak uygulanacak genel ve özel yetenek sonuçları.

(ı) Yerel düzeyde uygulanacak "genel başarı" ve "başarı" testleri sonuçları.

(j) Ulusal düzeyde Bakanlık Merkez örgütünce veya ÖSYM örgütünce uygulanacak standart yetenek ve başarı testleri sonuçları.

(k) Ders öğretmenlerinin, öğrencinin girebileceği program veya kol hakkındaki genel görüşleri.

(l) Sınıf öğretmeninin, öğrencinin yönelebileceği "alan" ve "kol" hakkındaki genel görüşü.

(m) Eğitsel kol faaliyetlerinden sorumlu öğretmenlerin öğrenci hakkındaki genel görüşü.


(2) Öğrencinin Kişisel Nitelikleri

Öğrencinin genel sağlık ve enerji düzeyi, beden yapısı, fiziksel engelleri, güdüleri, değerleri, duygusal özellikler, benlik tasarımı ve sosyal ilişkileri, geleceğe yönelik planları ve beklentileri.


(3) Öğrencinin Kişisel Nitelikleri

(a) Boş zaman etkinliklerinde tercih ettiği konular.

(b) (b) Uygulanacak ilgi testlerinin sonuçları

(c) Kol faaliyeti öğretmenlerinin öğrencinin ilgi ve tercihleri hakkındaki görüşleri.

(d) Sınıf öğretmeninin, öğrencinin ilgi alanı hakkındaki gözlemleri.

(e) Ailesinin, öğrencinin ilgi alanı hakkındaki gözlemleri.


(4) Öğrencinin İsteği ile İşin veya Programın Nitelikleri

(a) Öğrencinin, program, kol ve şube tercihi.

(b) Öğrencinin geleceğe yönelik, yaşam planı, beklentileri ve güdüsü.

(c) İş ve mesleklerin niteliği ve kişi yönünden geleceği.

(d) Önerilecek programın bitiminde girilebilecek işlerin nitelikleri ile bireyin nitelikleri arasındaki uyuşma derecesi.

(e) Öğrenci için önerilecek programın süresi ve ortaöğretimden sonra girilecek diğer yüksek öğrenim programlarına ilişkin koşullar.

(f) Programın öğrenciyi hazırlayacağı meslek ve işin sağlayacağı ücret, sosyal haklar, işte ilerleme gibi olası koşullar.


(5) Ailesinin Görüşü

(a) Öğrenci ile ilgili kararlarda taraf olarak, ailesinin çocuklar hakkındaki görüşleri, istek ve beklentileri.

(b) çocukları hakkında kendilerine yapılan, yöneltme tavsiyelerine olan tepkileri ve görüşleri.


(6) Programa, İşe Girme ve Devam Edebilme Koşulları

(a) Girilecek programın öğrencinin ulaşabileceği yakın çevrede bulunup bulunmaması.

(b) Zorunlu eğitim ötesinde eğitim masraflarının çocuğun ailesinin karşılama olasılığı devletin, vakıf ve kuruluşların sağladığı burs, parasız yatılılık ve kredi gibi olanakları.


(7) Mesleğin İnsangücü Gereksinimi Yönünden Durumu

Devlet ve özel sektör düzeyinde ülkenin ilgili alan, iş ve meslek için olan fark1ı düzeylerdeki, insan gücü gereksinimi ve geleceğe yönelik projeksiyonlar.

Kendinize Sormanız Gereken 51 Soru

  1. 1.     Tam olarak ne istiyorsunuz? İstediğinize ulaştığınızı nasıl bileceksiniz?
  2. 2.     Kim ya da ne olmak istiyorsunuz?
  3. 3.     Neye sahip olmak istiyorsunz? Gerçekten neye sahipsiniz?
  4. 4.     Kendinizle ve başkalarıyla ilgili neyi kontrol edebilir ya da edemezsiniz?
  5. 5.     Güçlü yanlarınız nelerdir?
  6. 6.     Geliştirilmesi gereken yanlarınız nelerdir?
  7. 7.     Hayatta değer verdiğiniz en önemli 5 şey nedir?
  8. 8.     Yaptığınız işi seviyor musunuz? (Bugün milli piyangodan size büyük ikramiye çıksaydı, yaptığınız işe yine de devam eder miydiniz?).
  9. 9.     10 yıl sonra bugün yaptıklarınızın ya da yapmadıklarınızın hangileri önemli olacak?
  10. 10.   Şu an her istediğinizi yapabilecek imkanınız olsaydı, yine de bugün yaptıklarınıza devam eder miydiniz?
  11. 11.   Ölmeden önce yapacağınız tek bir şey olsaydı, bu ne olurdu? Bunu neden şimdi yapmıyorsunuz?
  12. 12.   En büyük korkunuz nedir?
  13. 13.   Yaşamdaki en büyük amacınız nedir?
  14. 14.   Bu amacınıza ulaşmak için kendinizde hangi becerileri geliştirmeniz gerekiyor?
  15. 15.   Yaşamda belirlediğiniz hedef-ler için atmanız gereken "ilk adım-lar" ne(ler)dir?
  16. 16.   Yaşamdaki göreviniz-misyonunuz nedir? Ne için yaşıyorsunuz?
  17. 17.   Sizin için başarının tanımı nedir? Başarılı olduğunuzu nasıl anlarsınız?
  18. 18.   Kendinizi değerli hissetmeniz için neye ihtiyacınız var?
  19. 19.   Sizi sınırlayan en büyük kısıtınız nedir?
  20. 20.   Yaşamda genellikle neye ya da kime öfkelenirsiniz? Neden?
  21. 21.   Yaşamda sizi güçlü hissettiren şey-ler ne(ler)dir?
  22. 22.   Bugün hayatınızdan ne eksilse yaşamınızın anlamsız olduğunu düşünürdünüz?
  23. 23.   Dünyaya yeniden gelseniz, neyi farklı yapardınız?
  24. 24.   Kendinizde değiştirmek istediğiniz en öncelikli şey nedir?
  25. 25.   Kendinizde beğendiğiniz ve beğenmediğiniz en önemli üç özelliğiniz nedir?
  26. 26.   Sizce mutluluk nedir? Mutlu olmak en çok ihtiyaç duyduğunuz şey nedir?
  27. 27.   Şu anda yaşamınızda sizi mutlu eden en önemli şey nedir?
  28. 28.   Yaşamınızda sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?
  29. 29.   Şu an yaşamınızda en çok keyif aldığınız şey nedir?
  30. 30.   Yaşamınızda ne derecede minnettarlık duyarsınız?
  31. 31.   Bugün kendinizle ilgili farklı olarak ne öğrendiniz?
  32. 32.   Kim-ler-i seviyorsunuz. Onları neden seviyor ya da onlardaki neyi seviyorsunuz?
  33. 33.   Yaşamınızdaki öncelikleriniz nelerdir? Neden?
  34. 34.   Hayatınızdaki prensipleriniz ve ilkeleriniz nelerdir?
  35. 35.   Kendinizi yaşamda nelerin bir parçası olarak görüyorsunuz?
  36. 36.   Kendinizi hangi koşullarda güvende hissedersiniz?
  37. 37.   En çok neye gülersiniz?
  38. 38.   En çok neye üzülürsünüz?
  39. 39.   Hayatta en çok kime ya da neye güvenirsiniz? Neden?
  40. 40.   Dünyada ölmeden önce gitmek istediğiniz yer-ler neresidir? Neden?
  41. 41.   Tarihte en sevdiğiniz lider veya kahraman kimdir? Neden?
  42. 42.   En çok bırakmayı istediğiniz alışkanlığınız hangisidir?
  43. 43.   Kendinizde olmayan ama görmek istediğiniz kişisel özellik-ler ne(ler)dir?
  44. 44.   Severek izlediğiniz ve en beğendiğiniz film hangisidir? Neden?
  45. 45.   Sizi motive eden en önemli şey nedir?
  46. 46.   Sizin motivasyonunuzu bitiren en önemli şey nedir?
  47. 47.   Ölüm sizce neyi ifade ediyor?
  48. 48.   Sizce yaşamın anlamı nedir?
  49. 49.   Tam olarak siz kimsiniz?
  50. 50.   Mutlu musunuz?
  51. 51.   Kendinize sorulmasını en çok istediğiniz soru nedir?

 

Motivasyon Her Şeydir

İnsanı anlatan her şeyde motivasyon vardır. Kurduğumuz düşlerde, kendimize koyduğumuz sınırlarda, geliştirdiğimiz inançlarda, bulduğumuz nedenlerde ve gerçekleştirdiğimiz tüm eylemlerde...En çok da dilimizdedir motivasyon, hiç düşürmeden kullanırız günlük yaşamımızda. Motivasyon, düşlerin hedeflere, hedeflerin de gerçeğe dönüştüğü her yerdedir.

İlk çağlardan bu yana insan davranışının nedenleri, düşünürler tarafından pek çok kez tartışmaya konu edilmiştir. Ancak bu nedenleri ortaya çıkarmak ve belirli bir hedef doğrultusunda davranışa sevk etmek anlamında ilk uygulamaların Sanayi Devrimi´yle başladığı söylenebilir. Kitlesel üretiminin ortaya çıkmasıyla, etkin üretimin gerçekleşmesi için insanların verimli şekilde çalışmasının gerektiği ve bunun da çeşitli motivasyon faktörleriyle yapılabileceği anlaşılmıştır. 20. yüzyılın başlarından itibaren yapılan araştırmalarla da motivasyon alanı bilimsel bir içerik kazanmıştır.

Bugün gelinen noktada motivasyon kuramı, bireysel yaşamı da içine alarak, insanların yaşamlarından en fazla doyumu sağlayabilmelerinde ve kendilerinden en yüksek verimi elde edip potansiyellerini gerçekleştirebilmelerinde, kendine özgü bir araştırma alanı haline gelmiştir. Eğitimden iş yaşamına, sağlıktan spora kadar pek çok alanda fayda sağlanan bir alan haline gelmiştir.

Peki motivasyon neden önemlidir? Önemli olmasının bir nedeni, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçlar arasında en iyi sonucu almamızı sağlamasıdır. Zaten yeteri kadar kaynağımız ve zamanımız olsaydı her istediğimizi elde edebilirdik. Ama günümüz şartlarında bu pek mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla sınırlı kaynak ve enerjiye sahip olan insanoğlunun, sonuçlarla varolan bir dünyada sonuç alabilmesi, sınırlı olan enerjisini doğru yönetebilmesiyle mümkün gözükmektedir.

Her birimiz yüksek bir potansiyelle dünyaya gelir ve zamanla bu potansiyelimizi geliştiririz. Ancak yaşamda önemli olan, bu potansiyelin ne kadarını kullanabildiğimizdir. Dolayısıyla motivasyon, bizim potansiyelimize en yakın performansı gösterebilmemizde ve etkin sonuçlar alabilmemizdeki en önemli araçtır. Motive olmuş ve tutkuyla dolu bir insan kadar etkin sonuçlar alabilme şansına sahip başka bir insan yoktur.

 

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ NELERDİR

1- Bir Amaç Belirleyiniz

Her çalışma bir amaca yönelik olmalıdır. Bu amaçlar, bir problemin çözümünü öğrenmek, bir yazıdaki ana düşünceyi bulabilmek vs. olabilir. Bunları iyi belirleyerek çalışmaya başlayan kişiler, bu yakın amaçlara ulaşa ulaşa sınıfını geçmek, okulunu bitirmek ve sınavı kazanmak biçiminde özetlenen uzaktaki amaçlarına da ulaşmaktadırlar. Unutmayın hedefi olmadan ilerleyen gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez...

2- Planlı Çalışınız

Hedefleri oluşturmak ve plan yapmak yolculukta önemli adımlardır. Ancak önemli olan uygulama aşamasında içsel ve dışsal çalışmalarımı engelleyebilecek nedenleri öngörüp başa çıkabilme konusunda iç disiplin geliştirebilmektir. Yaşamımızla ilgili sorumluluğu rastlantılara bırakırsak çalışmalarımızı ve başarılarımızı engelleyebilecek pek çok sebebimiz olacaktır. Aldığımız kararları uygularken çalışmalarımızı engelleyerek hedeflerimizle aramıza girebilecek her türlü duygu düşünce davranışlarımızı kontrol etmemizin bizim elimizde olduğunu unutmayalım İşte çalışmada plan; "nasıl", "ne zaman" ve "nerede" çalışacağınıza karar vermek demektir. Plan çeşitlerine gelince ;

Dönem Planı: Dönem planı için bir takvim kullanılabilir ve bu takvim öğrencinin göreceği bir yere asılır. Akademik dönem için tarihleri gösteren bu takvim sınavları, ödev tarihlerini, toplantıları ve bireyin gereksinim duyduğu durumları içermelidir. Böylece birey ileride ne yapması gerektiğini bilir ve sınava hazırlanma, ödev hazırlama gibi zorunlulukların üst üste gelmesini ve doğacak baskıların, karışıklıkların oluşmasını önler.

Haftalık Plan: Bir hafta boyunca tüm görevleri planlamak için hazırlanır. Sınav için hazırlanma, ders kitabını okuma, çalışma, arkadaşlarla toplanma gibi etkinlikler için zaman ayrılır. Haftalık plan yapılırken esnek davranmalı ve çok şey yapma planlanmalıdır. Eğer yeterince dinlenilmezse planlananlar gerçekleşmez. Birçok şeyi kötü bir biçimde yapmaktansa birkaç şeyi iyi yapmak daha yararlıdır. Haftalık planın gerçekçi olabilmesi için önce gözden geçirilir ve uygulandıktan sonra değerlendirilir. Yapılan plana muhakkak uyulmalıdır. En iyi plan bile uyulmazsa yararlı olamaz. Plan bireyin yaşamına uygun hale gelinceye kadar üzerinde çalışılmalıdır.

Günlük Plan:

· Uykudan kalkılan saat
· Kahvaltının bitiş saati
· Okula geliş gidiş saati
· Yemek için verilen aralar
· Öğrenme için ayrılan süre
· Dinlenme, gezme, spor, TV. izleme, arkadaşlarla beraber olmak için belirlenen süre. 
· Tekrar yapmak için ayrılan süreler
· Ev ödevlerine ayrılan süreler
· Uykuda geçen süre

Planı Aksatan Faktörler

Televizyon Bağımlılığı

Spor bağımlılığı

Kıramadığınız arkadaşlarınız

Aileniz

Ders çalışmaya oturamamak

Misafirleriniz

3- Zamanınızı Etkin Şekilde Değerlendiriniz.

Öğrenciler bedensel, zihinsel, duygusal yapıları, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Bir öğrencinin isteyerek çalıştığı ve hemen öğrendiği bir dersi bir başka öğrenci zor öğrenebilir. Bir başka öğrenciyse çabuk yorulabilir ya da çalışmak istemeyebilir. Bu nedenle bir ders ya da konu içinde ayrılacak süre öğrenciden öğrenciye değişir. Her öğrenci zamanı kendine göre ayarlamalıdır. Bir saat çalıştıktan sonra araya 5-10 dakikalık dinlenme koymak yararlı olur. Bu sayede bir saatlik çalışma sonunda dağılan dikkat ve azalan verim tekrar kazanılır. Zamanınızı geri getiremezsiniz çünkü. Çalışmalarınızdan yeterince verim alabilmek için dengeli ve düzenli beslenmeli, özellikle sabah kahvaltılarınızı düzenli ve yeterli kaloriyi alacak şekilde yapmalısınız.

4- Veriminizi Engelleyen Etmenleri Yok Ediniz.

Sizin için olumsuz olabilecek hiçbir duruma asla ve asla izin vermeyiniz. Çalışmaya başlamadan önce, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, sızı, elem duygusu, korku, öfke, aşırı kaygı, fazla heyecan, endişe, açlık, aşırı tokluk, aile dertleri, normalin altında ve üstündeki fiziki şartlar (çok sıcak, çok soğuk gibi) acelecilik, telaş, araç ve gereç noksanlığı gibi etkenlerin elden geldiğince giderilmesi gerekir. UNUTMAYIN; Mükemmelliğin Arkasında Korku Yatar, İnsan Olduğunuzu Hatırlayarak Korkularınızı Göğüsleyin. Daha Mutlu Ve Daha Etkili Bir İnsan Olursunuz...

5- Çalışma Ortamınızı Seçiniz

Unutmayınız ki ; dağınık oda = dağınık zihin. Ve ders çalışırken genellikle aynı ortamı tercih etmeye çalışınız. Aynı mekanda ders çalışmak çalışmaya daha kısa sürede adapte olmanı sağlar. Çalışma masanız olsun. O masaya sadece çalışmak için oturduğunu hissetmelisiniz. Çalışma yerinin seçimi çok önemlidir. Çalışma yeri derli toplu, yalın elden geldiğince sabit ve sakin olmalı, ayrıca ışık, ısı gibi fiziksel sorunları da çözümlenmiş olmalıdır. Siz iyisi mi düzenli dikkatinizi dağıtacak fazla obje olmayan sade bir odada mümkünse boş bir duvara dönük çalışın.

6- Ders Çalışırken Aynı Anda Birden Fazla İş Yapmayınız

TV. izleyerek yada müzik dinleyerek çalışmak. İki işi birlikte yapmaya çalışanları, 'eli işte gözü oynaşta' terimi çok güzel anlatır. İlgi bölündükçe kalite kaybına uğrar. Ders çalışmaya konsantre olmak onunla baş başa olmayı gerektirir. Sadık bir sevgili olunuz. Ve ders çalışma zamanı gözünüz dersten başka bir şeyi ne görsün nede kulağınız başka bir şeyi işitsin. (İyi bir sevgili olun kuralı)

7- Not Tutunuz.

Not tutarken de;

Anlatılanlar öğretmenin ağzından çıktığı gibi değil, anlaşıldığı gibi yazılmalıdır.

Öğretmenin anlattığı konunun ana fikri ve anlamları kavranıncaya kadar beklenilmelidir.

Zamanın çoğu yazmakla değil, dinlemekle, fikirleri kavramaya çalışmakla geçmelidir.

Konu; grafik, şekil, istatistik vb. bilgilere dayalı olarak anlatılıyorsa notlar arasına bunlarda alınmalıdır.

Önemli fikir ve paragrafların aynen yazılmasında fayda vardır.

Yazıların düzgün ve okunaklı olmasına önem verilmelidir. Önce müsvette yapma, sonra temize çekilme yoluna gidilmelidir.

8- Diğer Kaynaklardan Yararlanınız

Öğrenci, herhangi bir konunun öğrenilmesinde, basılı araçlara ne kadar baş vurursa, öğrenme ilgisi ve zihinsel yetileri de o kadar çok genişleyecektir. Basılı öğrenme araçlarından yararlanmada çizelge grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardır. Bunlar sayfalarca anlatılan bilgileri topluca ve bir arada vererek o konunun kavranmasına yardımcı olmaktadırlar.

9- Etkili ve Verimli Okuyunuz

Okuma, öğrenmenin en temel yoludur. Öğrenmede hızlı okuma önemli ve gereklidir. Hızlı okumayla hem okunanlar daha iyi anlaşılır, hem de zamandan kazanılır. Okuma hızı lise öğrencileri için yaklaşık 200 - 250 sözcüktür. Bu hız okunulan yazının niteliğine ve okumanın amacına göre ayarlanmalıdır. Vakit geçirmek amacıyla bir hikaye veya roman okurken okuma hızı oldukça yüksek olabilir. Ama okuma yorum yapma, eleştirme özet çıkarmak için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır. Hızlı okumanın en önemli yolu sesiz okumadır. Sessiz okuma hızı arttırdığı gibi anlamayı da kolaylaştırır. Sessiz okuma dudak kıpırdatmadan, kafa sallanmadan sadece gözle takip ederek okumadır. Hızlı ve anlamlı okuma becerisi kazanabilmek için bol bol okuma çalışmaları yapılmalıdır. Önce gazete, öykü ve roman gibi şeylerle işe başlamalı giderek boş zamanları okuyarak değerlendirme alışkanlığı kazanılmalıdır.

10- Tekrarlar Yaparak Unutmayı Önleyiniz

Öğrenilenler zamanla unutulabilir. Unutmayı önlemenin iki yolu vardır. Bunlardan biri öğrenilen bilgileri yeri geldikçe kullanmak, diğeri de aralıklı olarak tekrar etmektir. Öğrenciler öğrendiklerini yeri geldikçe kullanırken hem bunların işe yaradığını görecekler, hem de yeni bilgiler edinmeye motive olacaklardır. Aralıklı olarak yapacakları tekrarlar sayesinde ise bir taraftan eski öğrendiklerini hatırlarken diğer yandan da sınavlara her an hazır durumda olacaklardır.

Hatırlama Konusunda Üç Altın Kural Vardır.

1- Çalışma Seansı 20-40 Dakikadır, ve Bu Sürenin Sonunda Ne Hatırlanacağının Sınanması Gerekir.

2- 20-40 Dakikalık Bir Çalışma ve On Dakikalık Tekrarı, 10 Dakikalık Bir Dinlenme İzlenmelidir.

3- Dinlenme Sırasında Kendinize Bir Ödül Verin, Çünkü Bunu Hak Ettiniz...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLGİLİ İÇERİKLER

REHBERLİK FAALİYETLERİMİZ

03-11-2015
Devamı >>
Geri Bildirim

İletişim

Adres:
BARIŞ MAH. 1306 SK. ŞEHİT ABDULHAKİM AYTEN ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ NO 1 MERKEZ / SİİRT

Telefon
04842248222


e-Posta Göndermek İçin Tıklayın
MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.